“Honda’ya veda etmek üzücü olacak”

Honda daha önce Formula 1’den tamamen çekilme kararı almış ve Red Bull’un Ford ile Red Bull Powertrains ortaklığını başlatmasına neden olmuştu. Ancak Honda kararını geri aldı ve 2026’dan itibaren geçerli olmak üzere Aston Martin ile anlaştı.

Red Bull, Honda ile 2019’da başlayan ortaklığını onurlandırmak adına yaklaşan Japonya Grand Prix’sinde özel bir renk düzeniyle yarışacak.

Çin Grand Prix hafta sonunda basına konuşan Horner, Honda ile süredir devam eden ortaklığı “gururla hatırlayacağını” söyledi ve şu ifadeleri kullandı:

“Honda büyük bir yarış organizasyonu. McLaren’dan ayrıldıktan sonra 2019’da bizimle çalışmaya başladıklarından beri harika bir ilişkimiz oldu.”

“Birlikte şu ana kadar altı dünya şampiyonluğu ve 60’tan fazla yarış kazandık. Honda’nın Formula 1’deki en başarılı iş birliği bizimle oldu.”

Christian Horner, Red Bull Racing

Photo by: Red Bull Content Pool

“Onların tutkusu ve bağlılığı olağanüstüydü ve elbette motorları da çok güçlüydü. Şimdi Aston Martin ile bu yolculuklarına devam edecekler. Yeni düzenlemeler altında rekabetçi motorlar üretmeye devam edeceklerinden eminim.”

“Yıl sonunda veda etmek üzücü olacak ama bu döneme büyük bir gururla bakacağız. Ve tabii ki bizi en çok heyecanlandıran şey, kendi tesisimiz olan Milton Keynes’te kendi motorumuzu üretmeye başlayacağımız yeni sayfa.”

Horner, bu yılın şubat ayında Red Bull Powertrains’in ilerleyişi hakkında da bir güncelleme yapmıştı:

“İşler yolunda gidiyor. Milton Keynes’te perde arkasında uzun saatler ve yoğun günler geçiriliyor. Ancak motor konusunda iyi bir ilerleme kaydediyoruz.”

“Bundan 12 ay sonra, geliştirdiğimiz güç ünitesi iki Formula 1 takımını birden çalıştıracak. Bu süreçte karşılaştığımız zorlukların boyutunu anlamak neredeyse imkansız.”

“Sadece dört yıl önce sıfırdan kurulan yepyeni bir şirketti. Şimdi ise tamamen faaliyete geçmiş, en son teknolojiye sahip makinelerle donatılmış ve tam kadro çalışır durumda bir fabrikamız var.”

“Bu gerçekten heyecan verici. Takımda harika bir atmosfer var ve aynı zamanda tatlı bir heyecan ve gergin bir beklenti de söz konusu.”