F1 üreticileri, V10’a dönüş konusunda ikiye bölündü

2026 yılında hibrit sistemlerin bir parçası olan MGU-H kaldırılacak ve motorlar tamamen biyoyakıtla çalışacak. Elektrik destekli motorların güç üretimindeki rolü ise artırılacak. Teorik olarak termal ve elektrikli gücün eşit olması hedefleniyor; yani güç dağılımının yüzde 50’ye 50 olması planlanıyor. Ancak uzmanlar bunun pek de gerçekçi bir hedef olmadığını düşünüyor.

Bu teknik düzenlemelerin 2031’e kadar geçerli olması planlansa da, FIA Başkanı Mohammed Ben Sulayem, bu takvimi öne çekmek ve V10 motorların geri dönüşünü sağlamak istiyor. Ancak bu dönüşün, 2014’ten beri kullanılan hibrit teknolojisini tamamen dışlaması da beklenmiyor. Ortak görüş, V10’ların biyoyakıtla çalışması ve sistemde bir miktar hibrit teknolojisinin de yer alması yönünde. Bu şekilde, geçmişin heyecanı ile günümüz verimliliği arasında bir denge kurulması hedefleniyor.

BBC’ye göre, motor üreticileri bu konuda ikiye bölünmüş durumda. Ferrari ve Red Bull, bu değişikliğe destek veriyor. Özellikle Red Bull’un otomobil üretmeyen bir marka olması ve yeni bir motor üreticisi olarak daha esnek hareket edebilmesi bu duruşlarını açıklıyor. Ferrari ise lüks segmentte üretim yaptığı ve seri üretim baskısı taşımadığı için bu değişiklikten olumsuz etkilenmeyecek bir konumda.

Christian Horner, Red Bull Racing

Fotoğraf: Steven Tee / Motorsport Images

Buna karşılık Mercedes, Honda ve Audi bu öneriye net şekilde karşı çıkıyor. Bu markalar, hali hazırda yeni motor teknolojileri için büyük yatırımlar yapmış durumda. Aynı zamanda bu şirketler, Formula 1’deki teknolojik gelişmeleri doğrudan yol otomobillerine aktarıyor. Dolayısıyla, V10 gibi geçmişten gelen bir formata dönülmesi bu yatırımların boşa gitmesi anlamına gelebilir.

Bu üç büyük üreticinin karşı duruşu nedeniyle V10 motorların tam anlamıyla geri dönüşü şimdilik zor görünüyor. Ancak FIA ve Liberty Media, taraflar arasında bir uzlaşı sağlamaya çalışıyor. Öne çıkan fikirlerden biri, hibrit sistemin bir parçası olarak turbo destekli bir V8 motor kullanmak. Bu sistem hem performans açısından heyecan verici olabilir hem de çevreci hedeflerle kısmen uyumlu kalabilir.

Bahreyn’de yapılacak bu toplantı, sadece Formula 1’in teknik kurallarını değil, aynı zamanda sporun yönünü belirleyecek büyük bir kararın ilk adımı olacak.

2028 veya 2029’dan önce bir değişiklik yapılması beklenmese de, atılacak adımlar Formula 1’in geleceğini önemli ölçüde şekillendirecek.
 

Bu makalede

Bu konudaki haberleri ilk siz öğrenin ve e-posta güncellemeleri için abone olun

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir